Bir Stratejiye Sahip Olmak ya da Olmamak

Stratejinin geçmişten günümüze geçirmiş olduğu evrime göz atıldığında, işletmeler açısından ne denli önemli olduğu da ortaya çıkmaktadır. Her şeyden önce etkili bir stratejiye sahip olan bir işletmede alınacak olan kararların riskleri minimize olacaktır. İşletmenin çevresine ilişkin araştırma ve geliştirme faaliyetlerine öncelik verecek olması, beklenmedik değişikliklere karşı daha hızlı ve güçlü bir adaptasyon sağlayacaktır. Ölçeğine, bulunduğu sektöre, hangi mal ürettiği ya da hizmet sunduğuna bakılmaksızın kendine özel stratejiye sahip olmayan bir işletmenin uzun süre varlığını devam ettirebilmesi çok da mümkün görülmemektedir. Çünkü stratejisi olmayan bir işletmenin amaçları ve dolayısıyla hedefleri de olmayacaktır. Bir stratejiye sahip olamamanın işletmeler üzerinde doğurabileceği diğer olumsuz sonuçlar aşağıdaki gibidir:

Business people group works at a table – Table
  • Stratejiden mahrum kalmak, işletmenin kendi öz kaynaklarından çevresine kadar her yerde hissedilecektir. Çünkü ne tür ve nasıl bir araştırma ve analiz faaliyeti gerçekleştireceklerini bilemediklerinden ötürü bu tür işletmeler rekabette pasif kalacak ve mücadele güçlerini yitireceklerdir.
  • Temel bir stratejiden yoksun olan işletmeler, sadece yöneticilerinin kişisel düşüncelerine, kabiliyetlerine ya da tutkularına bağlı kalacaklardır. Bu anlamda, pasif yöneticiler riske girmekte korkabilecekken, gözü pek olanlar da alınmaması gereken riskleri üstlenebilecektir. Yani başarı ya da başarısızlık hali, bir sistemden ziyade az sayıda kişinin inisiyatifine ve kararlarına kalacaktır.
  • Araştırma-geliştirme ve analiz faaliyetlerinden yoksunluk, işletmenin karşısına çıkabilecek az sayıdaki fırsatların yakalanamamasına ve heba olmasına neden olacaktır.
  • Dönemsel değerlendirmelerin yokluğu, ürün yaşam eğrisinin takip edilememesine ve dolayısıyla ürün ya da hizmet konumlandırmanın yapılamamasına neden olacaktır. Böyle bir durumda, işletme ömrünü tamamlamış ürünlerin üretimine devam etme ya da en verimli döneminde olan bazı ürünlerin üretimden çekme gibi yanlışlara sapabilecektir.
  • Stratejiden yoksun işletmeler, ileride meydana gelebilecek değişiklikleri öngöremeyeceği için değişikliklere hazırlıksız yakalanacaktır.
  • Büyük ölçekli işletmeler ve yatırım işletmeleri stratejik portföy analizleri yapmadıklarında takdirde, amaçlarına ulaşacak yatırım alanları ve sanayileri keşfedemeyecek ve kaynaklarını verimsiz sahalara kanalize edebileceklerdir.

Tüm bakış açılarını karşılayacak şekilde ve askeri kullanımından yönetim alanındaki kullanımına dek etkin bir stratejinin minimum özelliklerinin ne olması gerektiğini şu şekilde ifade edebiliriz:

  • Strateji, açık ve inandırıcı amaçlar taşımalı ve tüm amaçlar, yazılı ve kesin rakamlara dayandırılmış bir şekilde anlaşılabilir ve ikna edici olmalıdır.
  • Strateji girişimcilik ruhunun önünü kesmeyecek şekilde bağlılık sağlamalıdır. Yani bağlılığı sağlarken, bağımsızlık ve süreklilik ilkelerini de gözetmeli ve aksiyonların özgür bir ruh taşımasına izin vermelidir.
  • Strateji, tüm faaliyetleri ve girişimleri işletmeyi güçlü kılacak şekilde üst düzey konsantrasyon sağlamalıdır.
  • Strateji, bir yandan işletmeye hamlesel bütünlük sağlarken, öte yandan da esneklik manevrasına imkân vermelidir. Yani stratejiler, esnek bir mimariye de sahip olmalıdır.
  • Strateji, her bir ana hedefe sadık ve sorumlu liderlik gerektirir. Başarılı stratejiler, kabul eden değil, bağlı olan liderlerle ivmelenirler.
  • Strateji, bir misilleme sanatıdır. Dolayısıyla, rakiplerin henüz hazır olmadığı ve beklemedikleri bir anda atak yapmak için gereken hız, gizlilik ve akla sahip olmalıdır.
  • Strateji, maddi ve maddi olmayan tüm kaynak alanlarını ve işletmenin hayati öneme sahip operasyonel noktalarını güven altına almalıdır. Bu çerçevede strateji, karşı taraftan gelebilecek sürpriz ataklara karşı koruyucu, etkin ve akılcı bir sistematiğe sahip olmalıdır.