Bana Lobunu Söyle, Sana Mesleğini Söyleyeyim!..

Benzer yazımda işgören seçiminde kişisel farklılık yönetiminin ne denli önemli olduğuna değinmiştim. Bu yazıda ise insanoğlunun geleceğini inşa ettiği süreçler içerisinde hiç şüphe yok ki en büyük öneme sahip olan meslek seçiminde lobların (beyin yarımküre) önemine değineceğim. Meslek seçimi önemlidir çünkü aynı zamanda bir yaşam stili inşa etmektir. Bu itibar ile her ne kadar çok kolay olmasa da sahip olduğumuz kişilik yapımıza uygun meslek seçimlerine yönelebilmek bizi yaşam boyu mutluluğa eriştirebilecek unsurlardan biri gibi gözükmektedir. Her mesleğin kapsamında yer alan işler ve ihtiyaç duyduğu yetenekler şüphesiz ki farklılık arz etmektedir. İnsanoğlu pek çok sebepten ötürü meslek seçiminde bulunurken genellikle mesleğin özelliklerini analiz etme eğiliminde bulunur. Bu süreç doğru olmakla birlikte eksiktir. Asıl olan mesleğin özelliklerinin yanında kendi özelliklerini de doğru bir şekilde analiz etmekten geçer. Bu iki özellik gamı ne kadar uyumlu olursa başarının gelmesi de o kadar kolaylaşacaktır. İnsanoğlunun farklı davranış karakteristikleri sergilemesinin en temel nedeni bir beyin içerisinde iki ayrı lobu kullanmasıdır. Yani tek bir dünya ancak iki farklı yarım küre…

Bu farklılıkları genel olarak deşifre etmek istersek;

Sağ Yarım Küreyi baskın bir şekilde kullananlar;

Duygusallıkları ön plandadır ve dolayısıyla hayata dair alacağı tüm kararlarda duyguları ağır basmaktadır. Deneme yanılmaları fazladır. Kararlarını alırken deneme yanılmaların sonuçlarına da büyük önem verirler. Hazlarını ertelemekten hoşlanmazlar. Hazzın olduğu her bir sürece gözleri kapalı hamle yapabilirler. Yenilikleri çok severler. Genellikle kendi işlerini kurmak onlar için esastır. Dolayısıyla müteşebbis ruhları baskındır. Estetik olmak, kendisine ve çevreye karşı estetik görünmek onlar için olmazsa olmazlardandır. Dolayısıyla biçimsel uyuma da önem verirler. İnsan ilişkilerinde karar verirken sevgi unsurunu daha fazla ön plana çıkarırlar. Sevgilerini ve sevdiklerini kolay bir şekilde gösterebilirler. Temas etmeyi, sarılmayı, gözlerin içine bakarak konuşmayı severler. Hayal güçleri, tasarımsal yönleri çok kuvvetlidir. Dolayısıyla katma değer yaratma güçleri oldukça yüksektir. Takım çalışmasına yatkındırlar. Özellikle bir proje kapsamında çalışmak, projede takım liderliği yapmak onların kabiliyetlerini en fazla ön plana çıkarabilecekleri durumlardır. Birleştirici tutumları vardır. Risk almayı severler. Kaybetseler bile hemen yılmaz ve tekrar denerler.

Sağ Yarım Küresi Baskın Olanların Daha Başarılı Olması Beklenen Meslekler;

  • Ressamlık,
  • Müzisyenlik, Tasarım alanında hemen hemen tüm tasarımsal faaliyetler (moda & tekstil tasarım, grafik – web tasarım vb.),
  • Satış danışmanlığı,
  • İç mimar (dekorasyon),
  • Reklamcılık…

Sol Yarım Küreyi baskın bir şekilde kullananlar;

Mantıksallıkları ön plandadır ve dolayısıyla alacakları kararlarda mantık yönleri ağır basmaktadır. Hayatlarında geçmişten deneyim transferi yapmayı çok severler ve bu sayede hata paylarını azalttıklarını düşünürler. Onlar için önemli olan acı çekmemektedir. Yani yaşamlarını acı çekmemek üzerine dizayn ederler. Yenilikçi anlayıştan ziyade savunmacı tutumları vardır. Yani klasikler onlar için vazgeçilmezdir. Biçimden, görüntüden ziyade olayın ya da olgunun içerik kısmına konsantre olmayı severler. İnsan ilişkilerinde karar verirken saygı unsuru ön plana çıkarırlar. Süreç yönetiminde ya da tercihlerinde daha çok bireyselliği ön plana çıkarırlar. Özellikle iş ortamında bireysellikten hoşlanırlar. Dolayısıyla takım çalışmasına çok yatkın değildirler. Zaten zorunluluklar olmadığı sürece takım çalışması ilişkisine girmezler. Çoğunlukla risk almayı sevmezler, garanticidirler. Geçmiş hayatlarında başarılı oldukları konularda tekrar yapmak onlar için yeterlidir.

Sol Yarım Küresi Baskın Olanların Daha Başarılı Olması Beklenen Meslekler;

  • Mali müşavirlik,
  • Muhasebecilik,
  • Cerrahlık,
  • Prosedürel süreçlerin olduğu tüm çalışma alanları (yönetim kademeleri de dahil olmak üzere), tasarım süreci olmayan mühendislikler…