Kurumsal Sosyal Sorumluluk Neden Önem Kazandı?

Günümüzde kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ve uygulamalarının işletmeler açısından taşıdığı önem gün geçtikçe artmaktadır. Bunun nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

Saydamlık

   Şu anda içerisinde yaşanılan çağ, işletme uygulamalarının giderek şeffaflaştığı, bilginin ekonomik faaliyetleri yönlendirdiği bir çağdır. İşletmeler artık yaptıkları iyi veya kötü işleri gizleyememekte, yürütülen faaliyetler gerek medya gerekse de modern bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde tüm dünyada kısa sürede duyulabilir bir hal almıştır. Bütün bunlar, işletmeleri bir anlamda çok daha saydam hale getirmiştir. Sonuç olarak, ekonomik faaliyetlerde sosyal sorumluluk konusunda duyarlı olmayan ve dahası faaliyetleri dolayısıyla paydaşlara, dışsal maliyetler yükleyen firmalar daha dikkatli olmak durumundadırlar.

Bilgi

   Bilgi temelli ekonomiye geçiş, tüketici ve yatırımcıların gerekli bilgilere sahip olmalarını ve bunları en etkin ve etkili bir biçimde kullanıyor olmalarını gerekli kılmaktadır. Müşteriler, bir giyim mağazasına gelip, bir markayı diğer bir markaya tercih edebilir. Bu seçim, fiyat politikası dışında şirketlerin çevredeki saygınlığına ve itibarına dayanmaktadır. Aynı şekilde yatırımcılar yatırım yapacakları alanları yalnızca finansal faktörlere bağlı olarak değil, çevresel kriterlere bağlı olarak seçebilmektedirler.

Sürdürülebilirlik

   Sanayinin gelişmesine paralel olarak doğanın ve çevrenin daha fazla kirlenmesi ve ekonomik kaynakların sınırsızca tüketilmesi ciddi küresel sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Küresel soğuma ve ısınma da bunlar arasındadır. Yeryüzü kaynakları, nüfus artışına ve sanayileşmenin getirdiği olumsuzluklara karşı koyamamaktadır. Ekonomik faaliyetten kaynaklanan olumsuz etkilere dair artan kaygı, kurumsal sosyal sorumluluğa olan önemin artmasına neden olmuştur.

Küreselleşme

  Kurumsal sosyal sorumluluğun önem kazanmasında etken olan bir diğer faktör ise küreselleşmedir. Küresel kurumlar yani çok uluslu şirketler, kurumsal sosyal sorumluluk standartları ve sürdürülebilirlik stratejilerini dünya çapındaki faaliyetleri içerisine dahil etmek için medya, hükümetler, çalışanlar, çevreciler, insan hakları grupları, hükümet dışı organizasyonlar, sivil toplum kuruluşları tarafından gittikçe artan düzeyde inceleme altına alınmışlardır. Ayrıca küreselleşme olgusu, bir yandan işletmelere sosyal sorunların çözümünde önemli bir rol yüklerken, diğer yandan insan kaynakları yönetimi uygulamaları, çevre koruma, sağlık ve güvenlik ve diğer alanlarla ilgili kurumsal sosyal sorumluluk konularına ilginin artışına yol açmaktadır.

Kamu Sektörünün Başarısızlığı

  Gelişmekte olan bir çok ülke, kötü bir rejimle ve yönetimle idare edilmektedir. Devlet müdahalelerinin olumsuz sonuçları, “devlet başarısızlığı” adı verilen bir olguyu ortaya çıkarmıştır. Devletin başarısızlığı, piyasa kurumlarına ve kar amacı gütmeyen organizasyonlara daha fazla güven duyulmasına neden olmuştur. Devletin toplumsal yarara yönelik faaliyetlerde dahi başarısız olması, özel şirketlere ve gönüllü organizasyonlara sosyal sorumluluk konusunda daha fazla görev yüklemiştir.